Browsing by Author "saltan, asuman"
Now showing 1 - 11 of 11
Results Per Page
Sort Options
Item Genç Yetişkinlerde Egzersiz Yapma, Sağlıkla İlgili Yaşam Kalitesi ve İlişkili Etmenlerin Araştırılması(14th International Sport Sciences Congress, 2016-11-04) saltan, asumanItem Identifying relationships between kinesiophobia, functional level, mobility, and pain in older adults after surgery(Aging Clinical and Experimental Research/ Springer Nature, 2021) saltan, asumanItem Kadınlarda Pilates Temelli Egzersizin Postür, Yaşam Kalitesi, Depresyon Belirtileri ve Ağrı Üzerine Etkisinin Araştırılması(Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Tıp Dergisi, 2018) saltan, asumanAmaç: Çalışmada, kadınlarda pilates temelli egzersiz uygulamasının ağrı, depresyon belirtileri, yaşam kalitesi, postür üzerine etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Randomize kontrollü tipte bir çalışmadır. Bireyler seçildikten sonra randomize olarak iki gruba ayrıldılar (Egzersiz grubu, n=11 ve Kontrol grubu, n=11). Eğitim grubuna 3 ay boyunca egzersiz uygulanırken kontrol grubuna her hangi bir uygulama yapılmadı. Demografik veriler kayıt edildikten sonra, bireyler Görsel Ağrı Ölçeği (GAÖ), Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ), Newyork Postür Testi (NPT), Notthingham Sağlık Profili (NSP) ve Bel Kalça Oranı (BKO) ile değerlendirildi. Bu değerlendirmeler 12 haftalık egzersiz uygulaması öncesi ve sonrası uygulandı. Bulgular: Egzersiz grubunda uygulama öncesi ve sonrası dönemler arasında VKİ, BKO ve postür değerlerinde anlamlı farklılık bulundu (P<0.05) ve bu farklılıklar kontrol grubunda bulunmadı (P>0.05). Sonuç: Pilates temelli egzersizin, kadınlarda, postür ve vücut kompozisyonu üzerine etkili olduğu söylenebilir.Item Koroner Arter Hastalarında Ağrı, Dispne ve Kinezyofobinin Yaşam Kalitesine Etkisi(Anadolu Kliniği Tıp Bilimeri Dergisi, 2017-06-04) saltan, asumanAmaç: Bu çalışmada koroner arter hastalarında (KAH) ağrı, dispne, yorgunluk ve kinezyofobinin yaşam kalitesi üzerindeki etkilerini incelemek amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya KAH tanısı konmuş 114 hasta (88 erkek, 26 kadın) dahil edildi. Çalışmaya dahil edilen hastaların sosyodemografik ve klinik özellikleri kaydedildi. Kinezyofobi için Tampa Kinezyofobi Ölçeği, ağrı için Vizüel Ağrı Skalası (VAS), dispne için modifiye Medical Research Council Skalası (mMRCS), yorgunluk için Yorgunluk Şiddeti Ölçeği (YŞÖ) ve sağlıkla ilgili yaşam kalitesi için de Nottingham Sağlık Profili (NSP) kullanıldı. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen bireylerin yaş ortalaması 65,26±8,63 yıl idi. Hastalarda VAS puanları ile kinezyofobi, yaşam kalitesinin ağrı, fiziksel aktivite alt parametreleri ve toplam NSP puanı arasında bir ilişki bulundu (p<0,05). Kinezyofobi ile yorgunluk, yaşam kalitesinin enerji seviyesi, ağrı, emosyonel reaksiyon, fiziksel aktivite alt parametreleri ve toplam NSP puan değeri arasında da bir ilişki belirlendi (p<0,05). Benzer şekilde, yorgunluk düzeyi ile yaşam kalitesinin enerji seviyesi, ağrı alt parametresi ve toplam NSP puanı arasında da bir ilişki gözlendi (p<0,05). Dispne ile VAS, kinezyofobi, yorgunluk, yaşam kalitesinin enerji seviyesi, fiziksel aktivite alt parametresi ve toplam yaşam kalitesi puanı arasında ilişki olduğu görüldü (p<0,05). Tartışma ve Sonuç: Çalışmamızda KAH’lı hastalarda yorgunluk ve kinezyofobinin yaşam kalitesini azalttığı gözlenmiştir. Hastalarda kinezyofobiye neden olan ağrı ve yorgunluk gibi faktörlerin azaltılmasına yönelik yaklaşımların yaşam kalitesini önemli ölçüde artıracağı düşüncesindeyiz.Item Spinal Kord Yaralanmalı ve Serebral Paralizili Bireylerde Mobilite ve Fonksiyonel Bağımsızlık Düzeyi Arasındaki İlişki(Özveri Dergisi, 2009-12-31) saltan, asumanItem Tekerlekli Sandalye Kullanıcılarında Aktivite Seviyesini Etkileyen Demografik Özelliklerin Belirlenmesi: Karşılaştırmalı Çalışma(Turkiye Klinikleri J Health Sci, 2019-03-21) saltan, asumanAktif yaşam tarzının faydaları bilinmesine rağmen bir çok tekerlekli sandalye (TS) kullanıcısı hareketsiz yaşamı tercih etmektedir. Aktif bir yaşam TS kullanıcılarında aynı zamanda TS ile hareket etme yeteneği anlamına gelmektedir. Engelli bireyin topluma katılımını etkilemektedir. TS ile hareket ederken oluşan memnuniyet seviyesinin genel yaşam kalitesi ile pozitif ilişkili olduğu bulunmuştur. Bu çalışmanın amacı günlük yaşamında hareket etmek için tekerlekli sandalye kullanan, topluma katılmış sporcu ve sedanter engelli bireylerin demografik özelliklerinin karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya yürüme fonksiyonları olmayan, günlük yaşamlarında hareket etmek için TS kullanan sedanter ve TS basketbol sporu yapan bireyler dahil edildi. Bireyler sporcu (n=111) ve kontrol (n=85) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Bireylerin cinsiyet dağılımları sporcu grubunda %9,9 (n=11) oranında kadın, %90,1 (n=100) oranında erkek; kontrol grubunda ise sırasıyla %38,8 (n=33)oranında kadın ve %61,2 (n=52)oranında erkek olarak belirlendi. Bireylerin demografik bilgileri (yaş, cinsiyet, vücut kütle indeksi (VKİ), meslek, eğitim, engel tipi, engel zamanı) alındı. Bulgular: Yaş (p<0,001), cinsiyet (p<0,001), meslek (p=0,011), eğitim (p=0,0002) ve engel tipi (p=0,001), parametrelerinde gruplar arası anlamlı fark olduğu görüldü. Engel zamanı (p= 0,424) ve vücut kütle indeksi (p=0,181) parametrelerinde ise gruplar arası anlamlı fark bulunmadı. Sonuç: Engelli bireylerde aktivite katılımının eğitim düzeyi ve mesleki durum üzerinde etkili faktör olduğu, kadın engellilerin aktivitelere katılımlarının teşvik edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Engelli bireylerin aktivite katılım seviyesinin artırılmasına yönelik çalışmalarda bireysel değerlendirmelere yer verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.Item The investigation of the effects of wheelchair basketball on wheelchair skills(19th symposium of adapted physical activity, 2013-07-19) saltan, asumanItem The Role of Assistive Device Usage on Functional Independent in People who Live in Nursing Homes(3rd World Conference on Health Sciences, 2016-04-28) saltan, asumanItem Item YAŞLI BİREYLERDE YAŞANILAN YER İLE YALNIZLIK DURUMU ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ARAŞTIRILMASI(Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi, 2018-09-08) saltan, asumanÇalışmanın amacı, ev ortamı ve huzurevinde yaşayan yaşlı bireylerde yalnızlık durumunun incelenmesidir. Çalışmaya, 99 yaşlı birey katıldı. Rastgele örneklem yöntemi kullanıldı. Araştırmacılar tarafından yaşlı bireylerin zamanının geçirebileceği mekânlar (parklar, kahvehaneler, vb.) ziyaret edildi. Çalışmamız tanımlayıcı niteliktedir. Çalışmada, bireylerin yalnızlık durumunu değerlendirmede UCLA Yalnızlık Ölçeği (UCLA) kullanıldı. Çalışma kapsamına alınan yaşlı bireylerin yaş ortalaması 74.96±8.12 bulunurken, bireylerin Vücut Kütle İndeksi (VKİ) ortalaması 28.25±6.61 bulundu. UCLA ile yaş ve VKİ arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmadı (p>0.05). UCLA ile yaşanılan yer ve cinsiyet arasında yapılan analizde ise anlamlı farka rastlanmadı (p>0.05). Literatüre göre yalnızlık yalnız yaşama ile ilişkili olabileceği gibi sosyal ve emosyonel birçok faktörle ilişkili olabilmektedir. Çalışmamız ile yalnızlığa etki edebilecek olan faktörlerden biri olan yaşanılan yer ile yalnızlık arasında ki ilişki bulunmadı. Gelecekte örneklem büyüklüğü artırılarak yalnızlıkla ilgili çalışmalara devam edilmesinin uygun olacağı görüşündeyizItem Yaşlılarda Düşmelere Yönelik Multidisipliner Yaklaşımlar(Smyrna Tıp Dergisi, 2018-12-31) saltan, asumanKlinikte, yaşlanma ile birlikte görülen fizyolojik gerileme sonucunda ortaya çıkan işlevsel bozukluk ve bireyin hastalığı nedeniyle takip edilen tıbbi durumu, yapılan uygulamaları farklılaştırmaktadır. Burada önemli olan yaşlı birey klinikten içeri girdiği andan itibaren her yönüyle dikkatli bir biçimde değerlendirilmesidir. Yaşlı bireyin tanısı ne olursa olsun düşme riski yönünden değerlendirilmesi, ayrıca müdahalede bulunan sağlık profesyonellerinin de bunun farkında olması önemlidir. Sağlık profesyonellerinin, hastane uygulamalarından, bakım uygulamaları, rehabilitasyon ve egzersiz uygulamalarına kadar her alanda yaşlı bireyi düşme yönünden değerlendirmesi ve koordineli çalışması gerekmektedir. Ayrıca multidisipliner bir yaklaşım sergilenerek yaşlı bireylerde düşme riski analizlerinin çok yönlü yapılması, düşme oranlarının azalmasında önemli faktörlerdendir. Bu nedenle sağlık profesyonellerinin yaşlılarda düşme riskine yönelik farkındalıkları artırılmalıdır.