Browse
Recent Submissions
Item Pandemi Sürecinde Bireylerin Rekreasyon Farkındalık Düzeyleri ile Yaşam Kalitesi Arasındaki İlişki(Akdeniz Spor Bilimleri Dergisi, 2022-12-28) Satılmış, Sinan Erdem; Ekinci, Nurullah Emir; Güler, YağmurAraştırmanın amacı, pandemi sürecinde bireylerin rekreasyon farkındalık düzeyleri ile yaşam kalitesi arasındaki ilişkinin incelenmesi ve çeşitli demografik değişkenler açısından karşılaştırılmasıdır. Araştırma evrenini, Yalova Üniversitesi’nde bulunan öğrenciler oluşturmaktadır. Örneklem grubunu ise öğrenciler arasından olasılık dışı örnekleme tekniklerinden kolayda örneklem yöntemi ile seçilmiş 237 kadın ve 368 erkek olmak üzere toplamda 605 gönüllü oluşturmaktadır. Katılımcılara demografik bilgi formu, Ekinci ve Dilek (2019) tarafından geliştirilen “Rekreasyon Farkındalık Ölçeği” (RFÖ) ve Türkçe uyarlaması Eser vd. (2010) tarafından yapılan Yaşam Kalitesi Ölçeği Kısa Formu (YKÖKF) uygulanmıştır. İstatistiksel analizde SPSS 21.0 paket programı kullanılmıştır. Verilerin normallik dağılımını tespit etmek amacı ile çarpıklık ve basıklık değerleri incelenmiştir. Normal dağılım gösteren verilerin istatistik analiz yöntemlerinde yüzde, frekans, aritmetik ortalama, parametrik test tekniklerinden ise Bağımsız Gruplar T Testi, MANOVA, ANOVA ve Pearson Korelasyon Testi gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular sonucunda, YKÖ-KF’nin RFÖ alt boyutlarından haz eğlence ve sosyal başarı ile arasında pozitif yönde düşük düzeyde bir ilişkisi olduğu görülürken kendini geliştirme alt boyutu ile arasında pozitif yönde orta düzeyde bir ilişkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak, rekreasyon farkındalık düzeyi yaşam kalitesini anlamlı derecede etkilemektedir. Bireylerin rekreasyon farkındalık düzeyi arttıkça yaşam kalitelerinin de arttığı belirlenmiştItem Sporcularda Stres Tetikleyiciler ve Performans(Gece Akademi, 2020-03-30) Öntürk, YavuzItem Spor ve Para(Gece Akademi, 2020-06-30) Öntürk, YavuzItem GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BİR HAK OLARAK SERBEST ZAMAN(Iksad Puplishing, 2022-12-17) EKİNCİ, NURULLAH EMİRItem Sosyal İzolasyon Sürecinde Üniversite Öğrencilerinin Serbest Zamanda Sıkılma Algısı ve İnternet Bağımlılığı İlişkisi(Yüksek Öğretim Kurumu Başkanlığı Tez Merkezi, 2021-06-15) Satılmış, Sinan ErdemAraştırmanın amacı, sosyal izolasyon sürecinde üniversite öğrencilerinin serbest zamanda sıkılma algısı ve internet bağımlılık düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi ve çeşitli demografik değişkenler açısından karşılaştırılmasıdır. Araştırma evrenini, Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nde eğitim-öğretimine devam eden öğrenciler oluşturmaktadır. Örneklem grubunu ise öğrenciler arasından kolayda örneklem yöntemi ile seçilen 296 kadın (Ortyaş=20.64 ± 2.36) ve 207 erkek (Ortyaş=21.29 ± 2.72) olmak üzere toplamda 503 gönüllü birey oluşturmaktadır. Katılımcılara araştırmacı tarafından geliştirilen kişisel bilgi formu dahil olmak üzere Türkçeye uyarlama çalışmaları; Kutlu, Savcı, Demir ve Aysan (2016) tarafından yapılan “Young İnternet Bağımlılığı Testi- Kısa Formu” (YİBT-KF) ve Kara, Gürbüz ve Öncü (2014) tarafından yapılan “Serbest Zamanda Sıkılma Algısı Ölçeği” (SZSAÖ) uygulanmıştır. Elde edilen verilerin dağılımını tespit etmek için Skewness, Kurtosis değerleri ve Levene Test sonuçları incelenmiştir. Verilerin normal dağılım gösterdiği tespit edildikten sonra istatistik analiz yöntemlerinden; yüzde, frekans, aritmetik ortalama, Bağımsız Gruplar T Testi, ANOVA, MANOVA, Pearson Korelasyon ve Regresyon Testi gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular sonucunda katılımcıların cinsiyet, yaş, eğitim durumu, serbest zaman olanakları, haftalık serbest zaman süresi, serbest zamanı değerlendirmede güçlük çekme durumu, günlük internet kullanma süresi, günlük çevrim içi durumu, internette sıklıkla vakit geçirilen platform, sosyallik durumu, pandemi öncesi ve sırasında fiziksel aktiviteye katılma durumu değişkenleri açısından YİBT-KF’den elde ettikleri skorların anlamlı farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Katılımcıların SZSAÖ’den aldıkları puanlar ise belirtilen değişkenlere ek olarak evde yaşayan kişi sayısı değişkeni açısından da anlamlı farklılık göstermiştir. Ayrıca YİBT-KF’nin SZSAÖ faktörlerinden sıkılma ile arasında pozitif yönde güçlü bir ilişki görülürken doyumsuzluk ile arasında pozitif yönde orta düzeyde bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak, serbest zamanda sıkılma algısı bireylerin internet bağımlılık düzeylerine anlamlı derecede etki etmektedir. Üniversite öğrencilerinin sosyal izolasyon sürecinde serbest zamanda sıkılma algısı arttıkça internet bağımlılık düzeylerinin de arttığı tespit edilmiştir.Item The Relationship of Mental Toughness and Emotional Eating: The Example of a Female Wrestler(Asian Journal of Education and Training, 2022-10-26) Güvendi, Burcu; Keskin, Burçak; Arslan-Kabasakal, Sema; Kaya, SelmanEmotional eating is the act of eating to cope with stress and pressure, and it is assumed that this behavior increases as the level of self-control decreases. Several factors, including anxiety about winning and fear of injury, can cause stress in athletes. An athlete’s high mental toughness is closely related to their ability to easily cope with such stress factors. It is still a matter of curiosity how negative psychological factors affect emotional eating in athletes with low mental toughness. This study investigated the relationship between emotional eating and mental toughness in female wrestlers. Emotional Eating Questionnaire and Sports Mental Toughness Questionnaire were applied to 69 female wrestlers. The data were analyzed using descriptive statistics, T-test, ANOVA, and Pearson correlation tests. It was found that the participants were low emotional eaters and accepted all of the mental toughness sub-dimensions. There was a significant difference in emotional eating total score and “disinhibition" score according to nationality status (p<0.05). The findings suggested a positive and significant relationship between sub-dimensions of emotional eating and sub-dimensions of mental toughness (p<0.05). It was concluded that national female wrestlers tended to eat more emotionally than non-national athletes and had more difficulty preventing the urge to eat. As female wrestlers’ mental toughness levels increased, they tended to eat emotionally and felt guilty about eating.Item Jimnastikçilerde Plantar Basınç Dağılımlarının Statik ve Dinamik Olarak İncelenmesi(Yeni Yüzyıl Journal of Medical Sciences, 2022) Arslan Kabasakal, Sema; Şanlı, Ali Furkan; Kabasakal, Abdullah; Duru, Adil Deniz; Ünal, MehmetAmaç: Fonsiyonel olarak ayak, koşma ve yürüme esnasında bir çok görev üstlenmekle beraber spor branşlarında önem arz etmektedir. Spor branşlarında farklı basış teknikleri ve farklı sportif hareketler ayağın normal basışını etkileyebilmektedir. Jimnastik sporcularının bacak bölgesi simetrikliğinin olduğu çalışmalarca gösterilmiştir, ayak basışıyla ilgili olarak da medial arklarının yüksek olduğu ve yaşa, spor yapma yılına bağlı olarak değişkenlik gösterebileceği bildirilmiştir. Bu çalışmanın amacı sağ dominant olup iki yılın üzerinde jimnastik sporu yapan sporcularda plantar basınç dağılımlarını statik ve dinamik pedobarografik ölçüm ile ortaya koyarak ayak basışları hakkında fikir yürütebilmektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Üsküdar ilçesi spor merkezlerine kayıtlı, 7-11 yaş aralığında, en az iki yıldır jimnastik branşına tabii olan kız sporcular dahil edilerek 15 olgu araştırıldı. Sporcuların statik ve dinamik ayak taban basınç değerleri pedobarografik cihaz ile ölçülmüştür. Statik pedobarografik ölçüm ayakta sabit duruş esnasında alınmış olup, dinamik pedobarografik ölçüm yürüme sırasında alınmıştır. Alınan ölçümler SPSS veri paketine aktarılmıştır. Verilerin değerlendirmesinde, tanımlayıcı istatistikler, Kruskal-Wallis testi, Mann-Whitney U testi, Spearman korelasyon analizi kullanılmıştır. Bulgular: Katılımcıların statik ölçümde dominant tarafları sağ olmasına rağmen plantar basınç yüzdeleri sağ ve sol arasında anlamlı düzeyde farklılık göstermemiştir (p=0.05). Her iki ayakta katılımcıların ön ayak bölgesine göre arka ayak bölgesine daha fazla plantar yük verdiği bulunmuştur. Katılımcıların dinamik ölçümde sol ayakta en az orta ayak bölgesine, en fazla ise arka ayak bölgesine yüklendiği gözlenmiştir. Sağ ayakta ise en az orta ayak bölgesine yüklenme olurken, ön ve arka ayak bölgeleri arasında anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir. Dinamik ölçümde ayağın yerle temas yüzdeleri incelendiğinde, sol ve sağ ayakta en az temas alanı orta ayak bölgesinde iken en fazla yerle temasın arka ayakta olduğu belirlenmiştir. Branşı yapma süresi ile ayak basınç değerleri arasında anlamlı düzeyde ilişki olmadığı tespit edilmiştir (p>0.05) Tartışma ve Sonuç: Jimnastik sporu yapan 7-11 yaş grubu kız sporcularda dominant tarafın ayakta duruş sırasında plantar basınç dağılıma etki etmediği söylenebilir. Dinamik ve statik analiz sonuçlarına göre jimnastikçilerde orta ayak bölgesine daha az yüklendikleri ve buna bağlı olarak pes cavus görülme olasılığının yüksek olabileceği sonucuna ulaşılabilir. Statik analiz sonuçlarına göre katılımcıların arka ayağa daha fazla yük vermesinden kaynaklı olarak ilerleyen aşamalarda plantar fasitis vb. ayak problemleri açısından risk taşıdıkları çıkarımında bulunulabilir.Item SPOR ANALİTİĞİ(Akademisyen Kitabevi A.Ş., 2022) Arslan Kabasakal, Sema; Özsoy, YarenItem SPORCU BESLENMESİNDE BESİN ÖGELERİ(Akademisyen Kitabevi A.Ş., 2022) Arslan Kabasakal, SemaItem Genç ve Büyük Elit Bayan Basketbolcuların Fiziksel Uygunluk Parametrelerinin İncelenmesi(Spor ve Tıp Dergisi, 2005-09) Savucu, Yüksel; Süel, Emin; Şahin, İbrahim; Akan, İnci; Polat, Yahya; Ramazanoğlu, FikretItem Yaşlılarda Terapatik Rekreasyon Uygulamaları(Akademisyen Kitabevi, 2022-03-15) Satılmış, Sinan ErdemItem Spor Katılımının Atılganlık ve Sportmenlik Düzeyleri İle İlişkisi(OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi-International Journal of Society Researches, 2021-11) Yiğiter, Korkmaz; Efek, enginAraştırmanın amacı spora katılımın atılganlık ve sportmenlik düzeyleriyle ilişkisini incelemektir. Araştırmanın modeli için nicel araştırma türlerinden olan tarama modeli seçilmiştir. Araştırmada veri toplama süreci 2020 yılı Haziran ve Ağustos tarihleri arasında yürütülmüş ve çalışmanın evrenini 17-34 yaş arasında olup Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde yaşayan bireyler oluşturmuştur. Çalışmanın örneklemi ise rastgele örneklem seçim tekniği kullanılarak araştırmaya gönüllü katılım sağlayan 1254 kişiden oluşmaktadır. Katılımcıların çeşitli demografik özelliklerini belirlemek için 5 soruluk “Kişisel Bilgi Formu”, atılganlık düzeylerini belirlemek için “Rathus Atılganlık Envanteri” ve sportmenlik düzeylerini belirlemek için ise “Çok Boyutlu Sportmenlik Yönelimi Ölçeği” kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizi için Statistical Packadge for Social Sciences (SPSS) 17.0 paket programı kullanılmıştır. Yapılan normallik testleri (Kolmogorov-Smirnov ve Shapiro Wilk) sonucunda veriler normal dağılım göstermediğinden Spearman Rank Korelasyon Testi, Mann Whitney-U Testi ve Kruskal Wallis Testi ve Post Hoc testlerinden Bonferroni Testi uygulanmıştır. Ayrıca, verilerin analizinde frekans, yüzde, minimum, maksimum, ortalama ve standart sapma değerleri kullanılmıştır. Anlamlılık düzeyi ise p<0,05 olarak belirlenmiştir. Araştırmanın bulguları katılımcıların orta derecede çekingen olmakla birlikte yüksek düzeyde sportmen davranışlara sahip olduğunu göstermiştir ve atılganlık ile sportmenlik arasında pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki vardır. Ayrıca atılganlık ile cinsiyet, yaş, spor yaşı ve branş; sportmenlik ile cinsiyet ve branş arasında anlamlı bir ilişki vardır. Araştırmanın sonuçları bireylerde atılganlığın arttıkça sportmenliğin de arttığını, cinsiyetin ve branşın atılganlık ve sportmenlik üzerinde belirleyici olduğunu göstermektedir. Diğer yandan, spor yapan bireylerin atılganlık ve sportmenlik düzeyleri de artmaktadır. Ayrıca yaş ve spor yaşı atılganlık üzerinde belirleyici olurken sportmenlik üzerinde etkili değildir.Item Sporda Kayırmacılık; Dövüş Sporcuları Üzerine Bir İnceleme(Akdeniz Spor Bilimleri Dergisi, 2021-04) Öntürk, Yavuz; Şahin, İbrahim; Yıldız, Mevlüt; Yağmur, RıfatAraştırmanın sporda kayırmacılığın, sporcu deneyimleri ile belirlemek ve kayırmacılık davranışını temsil eden kronizm, nepotizm ve favorizm kavramları ile değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmada nitel araştırma modeli esas alınarak, kişisel görüşme (röportaj) tekniği ile yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, güreş, boks, kick boks, muay thai, wushu, karate ve taekwondo branşlarında müsabık olan, kategori fark etmeksizin Milli takım seviyesine ulaşmış, uluslararası dereceleri olan ve en az bir Türkiye şampiyonluğu bulunan, gönüllü katılım sağlayan, 7 kadın (%50) ve 7 erkek (%50) olmak üzere toplam 14 sporcu oluşturmaktadır. Katılımcılar ile yapılan görüşmeler her bir araştırmacı tarafından birden fazla dinlenerek, vermiş oldukları cevaplar bilgisayar ortamında yazılı dokümana dönüştürülmüştür. Verilerin analiz kısmında içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Sonuç olarak sporda kayırmacılık davranışlarını antrenör, yönetici ve hakemlerin uyguladığı, özellikle favorizm (eş, dost, arkadaş), nepotizm (kan bağı, akraba) ve kronizm (politik, fikir, görüş yakınlığı) gibi kayırmacılık uygulamalarının yaygın olduğu tespit edilmiştir. Sporda kayırmacılığın hedeflere ulaşmada ciddi bir engel ve sporu bırakma düşüncesine yol açtığı ve kayırmacılığın önlenmesine istinaden sporcuların karamsar düşüncede oldukları çalışma sonuçları arasında yer almaktadır.Item Does Emotional Intelligence Prevent Workplace Bullying? A Research on Sports Institution Employees(Journal of Educational Issues, 2021-12) Öcal, Tuncay; Şahin, İbrahim; Kara, Nuriye Şeyma; Yaşar, Merve Nur; Metin, Serkan NecatiThis study aimed to investigate the relationship between emotional intelligence and workplace bullying in the Provincial Directorate of Youth Services and Sports. 309 (215 men, 94 women) Sports Provincial Directorate of Youth Services staff from seven different cities of Turkey participated as volunteers in the research. In the study, the personal information form prepared by the researcher, the “Wong and Law Emotional Intelligence Scale” developed by Wong and Law (2002) and adapted to Turkish by Deniz (2012) were used. To determine the workplace bullying level, 21-question “Negative Behaviors Scale” developed by Einarsen (1996) and adapted to Turkish by Cemaloglu (2007) was used. A statistically significant difference was found between the groups according to the emotional intelligence level in the sub-dimension of evaluation of others’ emotions in terms of gender variables. No statistically significant difference was determined between the groups according to the gender variable in terms of workplace bullying. A statistically significant difference was found between the groups in terms of the duration of work, according to emotional intelligence levels and workplace bullying. When the relationship between emotional intelligence and workplace bullying was examined, it was found that there were negative significant correlations in some sub-dimensions. As the level of emotional intelligence of the employees increased, the cases of exposure to bullying decreased.Item Elit Seviyedeki Bireysel Kadın Sporcuların Duygusal Zekâ Düzeylerinin İncelenmesi(Gaziantep Üniversitesi Spor Bilimleri Dergisi, 2021-03) Öztürk Çelik, Demet; Yılmaz, Osman; Şahin, İbrahim; Besler, MehmetDuygusal zekâ bireyin kendini tanımasıyla birlikte başka insanlarla iletişim kurması ve bu iletişim sonucunda oluşan duyguları tanıması açısından insan hayatında önemli rol oynar. Sporcuların hayatında büyük bir öneme sahip olan duygular, fark edilmeli ve yönlendirilmelidir. Duygusal zekâ bu bağlamda büyük bir öneme sahiptir. Araştırmanın amacı elit seviyedeki güreş ve atletizm branşlarındaki kadın sporcuların duygusal zekâ seviyelerini farklı değişkenler açısından incelemektir. Araştırmanın örneklemi, elit düzeyde kadın atletizm ve güreş takımlarında ve milli takımlarda halen aktif olarak görev alan 125 (77 atletizm ve 48 güreş) kadın sporcudan oluşmuştur. Çalışmada araştırmacı tarafından belirlenen kişisel bilgi formu ve sporcuların duygusal zekâ seviyelerini belirlemek için Lane ve ark., (2009) tarafından geliştirilen ve Türkçe uyarlaması Adiloğulları ve Görgülü (2015) tarafından yapılan Sporda Duygusal Zekâ ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre atletizm ve güreş branşlarında elit seviyede mücadele eden kadın sporcuların uluslararası derece değişkeninde göre kendi duygularını değerlendirme alt boyutunda anlamlı farklılık olduğu saptanmıştır (p<.05).Yaş değişkenine incelendiğinde duyguların kullanımı ve duyguları düzenleme alt boyutlarında ise anlamlı farklılık olduğu tespit edilmiştir (p<.05). Farkın 23 ve üzeri yaş grubunda olan sporculardan kaynaklandığı görülmüştür. Duygusal zekâ genel ortalama, kendi duygularını değerlendirme, başkalarının duygularını değerlendirme, sosyal beceriler alt boyutlarında ise yaş değişkenine göre gruplar arasında istatiksel açıdan farka rastlanmamıştır (p>.05). Branş değişkenine göre ise duygusal zekâ puanlarında herhangi bir farka rastlanmamıştır (p>.05). Sonuç olarak elit düzeydeki sporcularda duygusal zekânın yaşla birlikte arttığı ve üst düzey performans gerektiren müsabakalarda başarı gösteren sporcuların daha yüksek duygusal zekâ düzeyine sahip olduğu ve duygusal zekanın performansın belirleyicilerinden biri olabileceği düşünülebilir.Item ZIHINSEL VE GÖRSEL ANTRENMAN: BEDEN EĞITIMI VE SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCILERI ÜZERINE ARAŞTIRMA(Akademisyen Kitabevi, 2021-09) Öcal, Tuncay; Şahin, İbrahimItem Spor, Egzersiz ve Stres(2021-05) Şahin, İbrahim; Yaraş, AbdurrahmanItem Identification of Food/Nonfood Visual Stimuli from EventRelated Brain Potentials(Hindawi Applied Bionics and Biomechanics, 2021-09-24) ARSLAN, SEMA; GÜNEY, SELEN; DURU, ADİL DENİZ; DURU, DİLEKItem COVID-19 Pandemic, Loneliness and Digital Game Addiction(Pakistan Journal of Medical & Health Sciences, 2021-07) Ekinci, Nurullah Emir; Ezgi, Karaali; Berfu, Parçalı; Akay, Suner; Satılmış, Sinan ErdemItem ZAMAN YÖNETİMİ(Akademisyen Kitabevi, 2021-12-15) Yıldız, Mevlüt; Satılmış, Sinan Erdem
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »