Hukuk Fakültesi

Permanent URI for this collection

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 20 of 26
  • Item
    "Hukuk ve Sinema İlişkisi: Bir İçerik Denemesi"
    (Sümer Kitabevi Yayınları, 2021-03-23) Yıldırım, Dilara
    Hukuk ve popüler kültür çalışmaları bağlamında ele alınan hukuk ve sinema, son yıllarda ülkemiz hukuk fakültelerinde seçmeli ders olarak yerini almaya başlamıştır. Hukuk ve toplum çalışmaları ile gündeme gelen bu alan oldukça yeni olduğundan henüz belirlenmiş bir müfredatı bulunmadığı gibi, dersler de genellikle film okumaları üzerinden sürdürülmektedir. Bu çalışma ile ilgili alana teorik bir başlangıç noktası sunulmaya çalışılmış, pratik karşılıklarından önce hukuku sinemaya bağlayabilecek alanların neler olabileceği incelenmeye çalışılmıştır.
  • Item
    "Ceza Hukuku Teorisi"
    (Islık Yayınları, 2021-06) Yıldırım, Dilara
    The Blackwell Guide to the Philosophy of Law and Legal Theory başlıklı edite kitap içerisinde, Douglas Husak tarafından kaleme alınan "Criminal Law Theory" adlı çalışmanın çevirisidir.
  • Item
    Uluslarararası Hukukta Şeffaflık
    (On İki Levha, 2021-07-24) Kayhan, Ali Kerem
  • Item
    "Hukuk ve İletişim Bağlamında Siyahilerin Hak Arayışı: 'Mississippi Burning (1988)' Örneği"
    (Sümer Kitabevi Yayınları, 2021-07-26) Yıldırım, Dilara
    Hukuk ve iletişim ilişkisi, hukuk sosyolojisinin çalışma alanı içerisinde yer alır. İletişim öznelerarası anlamın bir aracı olduğu gibi, hukuk da iletişim başvurduğu bir başka araç olarak nitelenebilir. Bu bağlamda hukukun doğrudan aktarıldığı yasalar yahut görsel ve işitsel medya bu verilerin taşındığı alanlardır. Görsel iletişim en başat örneği olan sinema ise hukukun, toplumsal gerçeklikten ziyade kurgusal bir gerçeklik olarak toplumsal davranışları düzenleme, hukuka ilişkin bilgiyi inşa etme imkanına sahiptir. Söz konusu çalışmada, toplumun mevcut hukuk algısını göstererek değişime katkı sunmaya çalışan "Mississippi Burning (1988)" filmi incelenerek, siyahilerin ırkçılığa karşı adalet talebinin bir iletişim aracı nasıl kullanıldığı konu edilmiştir.
  • Item
    İLETİŞİM SÜRECİ VE ORTAK ANLAM ORTAMI OLARAK HUKUK
    (Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2021) işsevenler, osman vahdet
    Öz:Makale hukuk ve iletişim arasındaki ontolojik ilişkiyi, insan doğasını dikkate alarak tartışmaktadır. İnsan dilinin ayırt edici özelliklerinden birisi soyutlama imkanıdır. Bu imkan, hukuk gibi soyut varlıkları tasarlayabilmeyi, bilgi üretmeyi, değerleri tanımayı mümkün kılar. Bu sayede insan hareketleri tepkisel davranışlar düzeyinde kalmaz, gerekçelendirilmiş eylem niteliği edinir. Hukuk da eylem gerekçelerinin özel bir türüdür. Bununla beraber hukuk, bireysel bir tasarım olmaktan ziyade kamusal iletişimin ürünü ve aynı zamanda bu iletişimi yönlendiren bir ortamdır. Hukuk, yasa koyucuyla yurttaşın ve kamunun kendi iç iletişiminin bir ürünü olduğu kadar, bu iletişimin gerçekleştiği ortamdır da aynı zamanda. Yasalar, yasa koyucunun duyurduğu davranış ölçütleri, yurttaşların davranış taahüdleri olduğu kadar bu iletişimin sürdürüleceği ortamı da temin eder. Hukuk ortamı, diğer iletişim ortamları gibi ancak belirli şartları yerine getiren mesajları transfer edebilir. Bu durum insanların hukuku belirlediği kadar hukukun da insanları belirlediğini ima eder. Tarihte hukukun toplumu, toplumun hukuku dönüştürdğü örneklere rastlayabiliriz. Yine hukukun iletişim araçlarının dönüşümünden etkilendiğini de gözlemleyebiliriz. Fakat hukuksuz bir toplum dilsiz bir toplum kadar olasıdır.
  • Item
    TOWARDS A TALE OF TWO CITIES: WEST JERUSALEM AND INTERNATIONAL LAW IN 21ST CENTURY
    (Law and Justice Review Vol.22, 2022-07-15) Ali Osman, Karaoğlu
  • Item
    Küresel İdare Hukuku Teorisini Salgın Üzerinden Okumak
    (İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2021-05-24) Gür, Necip Taha
    Küresel salgının ilan edilmesinden sonra her boyutuyla tartışma konusu edilen Dünya Sağlık Örgütü kararlarının milli idare hukuklarına etkileri başta olmak üzere, küreselleşme paradigmasıyla ortaya atılan devletsiz idare hukuku fikrinin ne kadar geçerliliğini sürdürdüğü tartışma konusu yapılacaktır. Küresel idare hukuku bu anlamda bir hayal miydi? Dünyanın bolluk döneminde olabileceği söylenen küresel bir idare hukuku, salgın sonrasında devletlerin merkezileşmesi ve kendi kabuklarına çekilmesi eğilimiyle başka bir görünüm mü göstermekteydi? Bu ve benzeri soruların cevapları aranmaya çalışılacaktır.
  • Item
    Kamuya Ait Taşınmaz Malların Etkin Kullanılma Usulü Olarak İdareler Arası Mal Devri ve Yargı Kararlarındaki Görünümü
    (Uyuşmazlık Mahkemesi Dergisi, 2021-12-17) Gür, Necip Taha
    Bu çalışmada idareler arası mal devri, kamu mallarının etkin kullanılmasının bir usulü olarak, mal sahibi idarenin iradesinin devre etkisi yönüyle ele alınmıştır. Kamu mallarının etkin kullanılması şeklindeki üst başlıktan hareketle ve Kamulaştırma Kanunu’nun 30. maddesi merkeze yerleştirilmek suretiyle, farklı mevzuattaki mal devri hükümleri inceleme altına alınmıştır. Mevzuat ve yargı kararları çerçevesinde mal devri usulünün, taraf iradelerinin uyumu ve taraf iradelerinde uyum olmamasına göre uygulanan ve mevzuata bağlı farklılaşan rejimi değerlendirilmiştir. Kamulaştırma Kanunu’nun 30. maddesine 2016 yılında eklenen hükümle birlikte artık resen bir mal devri usulü de söz konusu olduğundan, bu usulün temel esasları, diğer mal devri usullerinden farklılaşan noktaları ve amacı gibi hususlar açıklığa kavuşturulmaya çalışılmıştır.
  • Item
    La Luttre Contre Les Operations D initiés Double Protection En France
    (Annales de la Faculté de Droit d'İstanbul, 2015) Yaşar, Kenan Evren
    Theoretically, financial markets are considered a place of transparency and fairness. They must be efficient, which implies that there is perfect information and known to all. However, it happens that some people are likely to harm them or to undermine equality among its investors. Especially when one of them in possession of inside information, decided to take advantage of the knowledge of others, who, unaware of this information. Investors who profited from the situation can then be prosecuted and / or administratively for «insider trading.» The study of this offense and failure to initiate the state of the current legislation is the subject of this work.
  • Item
    Karşılaştırmalı Olarak Anayasayı İhlal Suçu
    (Ceza Hukuku ve Kriminoloji Dergisi / Journal of Penal Law Criminology / Zeitschrift für Strafrecht, 2014) Yaşar, Kenan Evren
  • Item
    Güncel Değişikliklerle Fransız Ceza Hukukunda Örgüt Kavramı ve Örgütlenme Suçları
    (Ceza Hukuku ve Kriminoloji Dergisi / Journal of Penal Law & Criminology / Zeitschrift für Strafrecht, 2015) Yaşar, Kenan Evren
  • Item
    Suçu ve Suçluyu Övme Suçu TCK m 215
    (Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2015) Yaşar, Kenan Evren
    Övmenin cezalandırılabilir olması için bir suça veya suçluya yönelmesi gerekmektedir. Kanun koyucu suça ve suçluya yönelik övgü içeren, onu haklılaştırmaya çalışan ifadeleri, kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlike doğurması durumunda bu düzeni korumak amacıyla . Suçun ifade edilen somut tehlike hali, her ne kadar ifade özgürlüğünün korunması için bir sınır oluşturuyor ise de, düzenleme ile ifade özgürlüğünü tehlikeye sokan bir suçun ortaya çıktığını tespit etmek mümkündür. Birçok ülke kanunda yer alan bu suçun uygulamasının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de sıklıkla kararlarında vurguladığı, Avrupa İnsan Haklar Sözleşmesi’nin 10. maddesi ile birlikte gerçekleştirilmesi gerekir.
  • Item
    Ceza Muhakemesi Hukukunda Tanık Beyanının İtibari Değerine İlişkin Bazı Özel Durumlar
    (Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2021-04) Canpolat, Can
    n criminal procedure law, anything that represents the crime can be evidence. In this respect, the rule of free evaluation of evidence applies in criminal procedure. In trial, the judge freely evaluates all the evidence which lawfully obtained and for which an evaluation prohobition is not foreseen (CMK Art.217/1). Similarly, during the investigation, the public prosecutor also has discretionary power in terms o f whether the evidence he/she obtained in accordance with inquisitorial principe constitutes a degree o f sufficient suspision to make a criminal charge against defendant. In criminalprocedure law, there is no legal rating ofthe credibility ofany type of evidence. However, depending on the evaluation oftheprosecutor orjudge, it differs for various reasons and whether the evidence has an evidentiary value in investigation and to what extent it will affect the proof in trial. In this study, the credibility of the witness statement as afrequently used evidence in criminalprocedure will be evaluated by taking into account whether the witness has directly observed the crime, his age, whether he has a criminal record based on theprevious criminal convictionfor any crime. In this context, the reasons affecting the credibility of the witness statement within the framework o f current practices in comparative law will be examined by including explanations regarding the Continental and Common Law legal systems.
  • Item
    Ekonomik Suçluluk Bağlamında Şirket veya Kooperatifler Hakkında Yanlış Bilgi Suçu
    (Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, 2021-06) Canpolat, Can
    The crime of giving false information about company or cooperatives is regulated in Turkish Criminal Code (TCK), within the crimes against property (Art. 164). However, this crime, in terms of its nature, serves to ensure the safe operation of the economic order, which is a part of the public order, but not to protecting any property value of individuals. In fact, the perpetrator provides false information in his/ her statements to the public or in the reports or suggestions he/she submitts to the general assembly of the company or the cooperative, and this act is sanctioned without seeking any results. In this respect, this crime locates in the core area of economic criminality, and that makes the systematic position of the regulation needs to be discussed. In this work, this issue was evaluated within the framework of the explanations about economic criminality, and a solution is presented. Besides, the elements of this crime and its special appearance forms were examined in this work by taking into account general concept and characteristics ofthis crime. In this framework, the regulations in the Turkish Commercial Code, Capital Market Code and Tax Procedure Code are considered.
  • Item
    Adli Psikoloji Nazarında Ceza Muhakemesinde Gerçeğe Aykırı Tanık Beyanı
    (Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2021-06)
    Forensic Psychology, involves the application of psychological knowledge and methods to legal matters. Therefore, it can be said that forensic psychology is located at the intersection of law and psychology and is a subfield of legal psychology. In this context, since the reliability of witness statement can be determined by methods related to psychology, it constitutes the subject of forensic psychology under the heading of statement psychology. The witness statement, which is a frequently referenced evidence in the criminal trial and its reliability is in close contact with the accuracy of the statement. Since the witness may make false statements for various reasons, the accuracy of the statement is often controversial. The reason why the witness statement does not match with the truth may be related to the cognitive process that occurs in the form of feeling, perception, remembering and making statements. However, the witness may knowingly misrepresent the truth because of social or personal reasons. In other words, the witness can lie. In this study, false witness statements will be discussed within the framework of forensic psychology and from both angles.
  • Item
    YARGITAY HGK’NIN E: 2018/929, K: 2019/515 SAYILI TAŞINMAZ MAL SATIŞINA İLİŞKİN KARARININ AYIPLI İFA - EKSİK İFA ÖZELİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ
    (Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2021-03) Kibar, Ahmet Fevzi
    Taşınmaz mal satış sözleşmesi kurulurken veya bu sözleşmenin kurulmasından sonra yargı kararına konu olan birçok sorun ortaya çıkmaktadır. Bu sorunlardan biri de sözleşmeden yahut reklam vb. vasıtalarla vaat edilmesi sebebiyle doğan borcun gereği gibi ifa edilmemesidir (kötü ifa). Borcun gereği gibi ifa edilmemesi hâlleri çeşitlilik göstermektedir. Bu hâllerden ikisi ayıplı ifa ile eksik ifa halidir. Ayıplı ifa, özel olarak hem 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda hem de gerek 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da gerekse 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da düzenlenmiştir. Eski tarihli Yargıtay kararlarının bir kısmında, eksik ifa halleri ayıplı ifa hâli olarak değerlendirilmiş ve yanlış kararlar tesis edilmiştir. Eksik ifanın ayıplı ifa olarak değerlendirilmesi tüketici aleyhine sonuçlar doğurmaktadır. Bu durum Tüketici Kanunu’nun ruhuna da aykırıdır. Ancak Yargıtay, yakın tarihli kararlarında bu yanlıştan dönmüştür.
  • Item
    İNGİLİZ HUKUKUNA GÖRE BİR OBJEKTİF SORUMLULUK HALİ OLARAK HAYVAN BULUNDURANIN SORUMLULUĞU
    (Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2021) Hüseyin, İhsan
  • Item
    Kamu İhale Mevzuatına Tabi İnşaat Sözleşmelerinde Yüklenici ve Alt Yüklenicilerin Kesin Kabulden Sonraki Sorumluluğu
    (2021-04) PAKET, SABURE
    Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’na tabi inşaat sözleşmelerinde sözleşmenin konusunu oluşturan yapım işine ilişkin kabul işlemleri, geçici kabul ve kesin kabul olmak üzere iki aşamada gerçekleşir. Kesin kabul için gerekli denetimin yapılabilmesini sağlamaya yönelik bir işlem olan geçici kabul, tamamlanan inşaatın iş sahibi idare tarafından teslim alınması anlamına gelir. Kesin kabul ise, ihale konusu yapım işinin idare tarafından sözleşmeye ve sözleşme ile elde edilmek istenen amaca uygun görüldüğünü gösterir. Kamu ihale sözleşmelerinde yapım işinin kesin kabulü ile yüklenici ve alt yüklenicilerin açık ayıplardan dolayı sorumluluğu sona erer. Buna karşılık gizli ayıplar ile kasten gizlenen ayıplar bakımından ise yüklenici ve alt yükleniciler kesin kabulden sonra da sorumlu olmaya devam eder. Yüklenici ve alt yüklenicilerin kesin kabulden sonraki sorumluluğu, KİSK m. 30 uyarınca kesin kabul onay tarihinden itibaren on beş yıldır. Yüklenici veya alt yüklenicilerin ağır kusurlu olmaları durumunda ise TBK m. 478’de öngörülen yirmi yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir.
  • Item
    Nitelikli Satış Sözleşmesi
    (Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2021-06) AYRANCI, HASAN; PAKET, SABURE
    Satış sözleşmesinin konusunu çoğunlukla sözleşmenin kurulduğu sırada mevcut olan bir malvarlığı değeri oluşturmakta ve satıcı sözleşmenin kurulduğu anda satılanın bulunduğu şekliyle devrini taahhüt etmektedir. Nitelikli satış sözleşmesinde ise sözleşmenin kurulduğu zaman diliminde henüz mevcut olmayan bir malvarlığı değerinin alıcının siparişi üzerine üretilerek devri üstlenilmektedir. Bu bakış açısından konu değerlendirildiğinde sözleşmenin niteliğinin belirlenmesinde önemli olan sözleşmenin kurulmasından sonra üretilecek bir şeyin sözleşmeye konu olmasıdır. Taraflarca aksi kararlaştırılmış olmadıkça satılan bizzat satıcı tarafından üretilebileceği gibi üçüncü bir kişi tarafından da üretilebilir. Sözleşmenin konusunun satıcı tarafından üretileceğinin kararlaştırıldığı yahut satıcının dürüstlük kuralı gereği sözleşmenin konusunu oluşturan malvarlığı değerini üretmekle yükümlü olduğu durumlarda, üretim yükümlülüğü satıcı bakımından bir yan yükümlülük niteliğindedir.
  • Item
    Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Kapsamında Bakım Alacaklısının Saklı Payı İhlal Kastı ile Yaptığı Sağlararası Kazandırmaların Tenkisi
    (İstanbul Hukuk Mecmuası, 2021-12-31) Dursun Karaahmetoğlu, Şeyda
    A lifetime maintenance agreement is a reciprocal agreement. Therefore, the transfer of an estate or individual assets to a settlor made by a beneficiary is not subject to abatement and cannot be added to a decedent’s assets according to Article 565 of the Turkish Civil Code. However, sometimes, a lifetime maintenance agreement can accompany a donation agreement. The resulting agreement can then be defined as a mixed gift. In this context, only the gratuitous part of the agreement would be subject to abatement. The majority of cases related to abatement of the lifetime maintenance agreement relate to the alienation made by the beneficiary with the obvious intent of circumventingthe existing limitations on his or her testamentary freedom. There is an obvious intent of the beneficiary to violate the compulsory portion (the statutory entitlement) when he transfers an estate or individual assets when he is aware of the violation of the requirements for a compulsory portion for heirs with such a transfer. According to the Turkish Court of Cassation, for instance, the beneficiary intends to violate the compulsory portion (the statutory entitlement) if he is not in need of special care at the beginning of the contract period. Additionally, according to the Turkish Court of Cassation, the beneficiary also obviously intends to violate the compulsory portion (the statutory entitlement) if the beneficiary transfers all or most of his assets to the settlor. If there is an imbalance between the obligations of the beneficiary and the settlor, the Turkish Court of Cassation considers the beneficiary’s intent to violate the compulsory portion (the statutory entitlement). However, no single criterion, among those which have been found by the Turkish Court of Cassation to show intent, is sufficient in and of itself to show the intent of the beneficiary to violate the compulsory portion (the statutory entitlement). In order to determine the intent of the beneficiary to violate the compulsory portion (the statutory entitlement), the criteria found by the Turkish Court of Cassation must be supported by additional evidence. In order to avoid abatement, the beneficiary may transfer his estate or individual assets with a fictitious transaction. In this context, the party challenging the donation must prove that the donation agreement, hidden behind the lifetime maintenance agreement, represents the agreement of the parties to a fictitious transaction in addition to demonstrating the beneficiary’s intent to violate the compulsory portion (the statutory entitlement).